Categories: Slotter Hesap Açma

The Hand of Midas Altına Dönen Her Şey

Abi bak şimdi, bazı oyunlar vardır ya… adını duyduğunda bile “hadi canım oradan” dersin ama bir başlarsın, çıkamazsın. The Hand of Midas tam öyle bir şey işte. Altına dokunan kral Midas efsanesini bilmeyen yoktur ama bu oyunda o dokunuş bayağı cüzdana yansıyor.

Oyunu açtım, ortam bildiğin mitoloji. Fon karanlık, müzikler ağır ağır yükseliyor, o efsanevi dokunuş hissi var ya, ekrandan içeri sızıyor. Derken bir spin attım… ve başladı macera.

Her Dokunuşta Bir Altın Umudu

Midas’ın eli wild sembolü olarak karşımıza çıkıyor. Ve bu öyle sıradan bir wild değil. Gelir gelmez çarpan veriyor. 2x, 3x, 5x… Bir geldi mi, ekrana yaldız serpiyor adeta.

Ama esas mesele free spin kısmı. Üç scatter yakaladın mı, önce çark dönüyor. Oradan kaç spin alacağın belli oluyor. Sonra başlıyor esas eğlence. Her gelen wild sabitleniyor, çarpanını koyuyor, sen de arkana yaslanıyorsun.

O sabit wild’lar birikirken, kazançlar da büyüyor. “Yine mi çarpan, oh mis” diyorsun. O ekran parlıyor ya, gözlerin kamaşıyor vallahi. Hele 10 TL’lik spinle 600 TL kazandığım turda içimden Midas’a dua ettim.

Slotter’da Altın Değil, Adeta Zümrüt Gibi Akıyor

Tamam oyun güzel ama nerede oynadığın çok kritik. Slotter burada devreye giriyor. Oyunu açtım, saniyede yükledi. Hiç kasma, donma yok. Wild ekranı parlatınca, sen de telefon ekranına bakıp gülümsüyorsun.

Bir akşam, canım sıkıldı. Açtım The Hand of Midas’ı Slotter’da. Üç spin sonra bonus geldi. Wild sabitlenmeye başladı, ekran altına döndü. Kazançlar birikti, ben şok. “Bu kadar kolay mıydı?” dedim. Evetmiş.

Slotter’ın olayı şu: oyunun hakkını veriyor. Hem teknik olarak akıyor hem de kazandığın an parayı şıp diye yatırıyor. Bi de kullanıcı dostu arayüzü var ya, hani hiç uğraşmıyorsun. Gir oyna, kazan, çık. Midas bile böyle kolayına çevirmemiştir işleri.

Altına Dönüşen Umutlar

Bazı oyunlar moral olur. The Hand of Midas tam da bu. Belki ilk spinlerde bir şey olmaz ama sonra o wild geliyor… bir başka geliyor. O an her şeyin değiştiğini hissediyorsun.

Oyunun temposu güzel. Ne çok hızlı, ne sıkıcı. Grafikler desen şahane. Semboller detaylı, atmosfer sağlam. Ve en güzeli, her dönüşte bir umut var. “Bir wild daha gelse…” diye dua ediyorsun resmen.

Oyun seni içine çekiyor. Kazandıkça bir daha, bir daha diyorsun. Ama öyle bağımlılık yapan türden değil. Keyifli, rahatlatıcı bir havası var. Hele o kazançlar biriktiğinde… içinden “şu an dokunan her şey gerçekten altına dönüyor” diyorsun.

admin

Recent Posts

Juicy Fruits Şeker Gibi Kazançların Peşinde

Bak baştan söyleyeyim, bu oyunun adı bile insanın ağzını sulandırıyor. Juicy Fruits dedin mi, bir…

1 ay ago

Wild West Gold Vahşi Batı’da Altın Avı

Dostum baştan söyleyeyim, bu oyun tam bir kovboy işi. Wild West Gold dedin mi, aklına…

1 ay ago

Grace of Cleopatra Kleopatra’nın Lütfu, Kazancın Ta Kralı

Şimdi dostum, adını bile duyunca şöyle bi durup düşünüyorsun: Grace of Cleopatra. O ne ihtişam,…

1 ay ago

Fire Strike Ekranı Yakan Kazançların Peşinde

Abi şimdi açık açık söyleyeyim, Fire Strike öyle süslü püslü, saraylı oyunlardan değil. Bu, doğrudan…

1 ay ago

Madame Destiny Hayal mi Satar?

Bak şimdi, bir oyunun ismi “Madame Destiny” olursa, insan ister istemez bir tık merak eder.…

1 ay ago

Great Rhino Gergedanla Vur Kazancı

Bak şimdi... hayat bazen ağır gelir adama. Sorumluluklar, faturalar, günün koşturması derken yorulursun. Ama bi’…

2 ay ago